İSMAİL HAKKI BURSEVÎ (Şeyh)

(Aydos 1653 - Bursa 1725) Osmanlı bilim adamı, ahlâkçı ve mutasavvıfı. Celvetiye tarikatından olduğu için, "el-Celvetî" sanıyla da anılır. Bir biyografi niteliğindeki Kitab-ül Silsile'de, bir bölüm tarikat ulularında da gözlendiği gibi, ataları Hazreti Muhammet'e değin götürülür. Babası Mustafa Efendi, 1652'deki büyük yangında tüm varlığını yitirerek İstanbul'dan ayrılmak zorunda kaldı ve Edirne yakınlarındaki Aydos kasabasına göçtü. İ, o yıl bu kasabada dünyaya geleli. Çok genç yaşında, Celvetiye şeyhi Atpazarî Osman Fazlî'nin önerisiyle, ulemâdan ünlü Abdülbâkî Efendi'den sarf, nahiv, mantık, fıkıh, ilahiyat, tefsir, hadis ve ilm-i beyân dersleri aldı. 1673'te henüz yirmi yaşında iken öğrenimini tamamladı ve hocası Osman Fazlî'nin çağrısı üzerine İstanbul'a geldi; onun çeşitli camilerde verdiği vaazları izledi. 1675'te Üsküp'e gitti. Bu kentte altı yıl süreyle içtenliksiz şeyhler, cahil imamlar ve softalarla sürdürdüğü sonuç vermeyen tartışmalardan sonra, ilkin Köprülü'ye, oradan Usturumca'ya geçti. 1685'te, yine hocası Osman Fazlî'nin önerisi üzerine Bursa'ya geldi ve Celvetiye tekkesine şeyh oldu. Bursa camilerindeki tefsirleriyle, kısa zamanda büyük ün kazandı. 23 yıl çalışarak hazırladığı Ruh-ül Beyân adlı Kur'an tefsirini Bursa'da yazdı. 1700 ve 1711'de iki kez Hacc'a gitti. İlkinde yolda eşkıya saldırısına uğrayıp soyuldu, canını güç kurtararak Şam'a kaçabildi. Bursa'ya döndü. Ancak 1717'de, gördüğü birtakım düşlerin etkisiyle, yeni baştan Şam'a gitti. Orada üç yıl süreyle yapıtlarını yazdı (bunların başlıcaları Kitab-ül Hitab, Kitab-ün Necat ve Varidat). Yeniden istanbul'a dönerek 1720-1722 yılları arasında Üsküdar'da kaldı; tasavvuf ve ahlâk üzerine otuz dolayında kitap yazdı.
1722'de son kez olarak Bursa'ya döndü. Bütün kitaplarını vakfettiği bir kitaplık kurduktan sonra, kalan varlığının önemli bölümünü varisleri arasında bölüştürdü. Cami-i Muhammedi adını verdiği bir cami ve bir tekke yaptırdı (Bak. İSMAİL IIAKKI TEKKESİ). Son yıllarını yine kitaplar hazırlayarak geçirdi. Ölümünde, Kitab-el Netice'deki vasiyeti uyarınca Tuz Pazarı yakınındaki tekkesinde toprağa verildi.
1, dünya düzenini dört ana ilkeye dayandırmaktadır, bunlar: "ilim", "adalet", "tıp" ve "hads"dir. Bilim, Allah'ın en yüce nite¬liği olup ona akıl yoluyla değil, ancak hads (sezgi) ve keşf (esinlenme) yoluyla ulaşmak mümkündür. Bu nedenle gerçek bilginler için "mantık" ve "cedel"e (tartışma) gerek yoktur, çünkü onların bilgisi "hadsî'dir (sezgisel). Oysa peygamberlerin ve velilerin bilgileri ise "vahy"e (tanrı tarafından bildirilme) dayandığı için kesindir. Tek başına aklın çeşitli yollara başvurarak ulaşamayacağı bilime, sonsuz bir ilâhî aşk ile, yani "keşf sayesinde ulaşmak mümkündür. Bilimin sıralanmasında en üstün yer, "vahy" ile ulaşılan bilimdir. Ulaşılan bu bilimin özelliği, aklın onu güçlükle, imânın ise kolaylıkla kabul edişindedir. Bu bakımdan dünya düzeninin temellerinden olan "felsefe"nin, tamamiyle "hadsî" olması gerekir. Son yapıtı olan Kitab-el Netice*de, en büyük ahlâk ilkesi olarak, insanın kendi yanlışlarına karşı eleştirel, ama başkalarınınkine karşı hoşgörülü ve sevecen davranabilmek olduğunu savunmaktadır.
27'si basılmış olmak üzere, ilahiyat, tasavvuf ve ahlâka ait 106 yapıtı vardır. Bunların önemlileri Arapçadır, Türkçe yapıtlarının sayısı 60 dolayındadır. Çağında bilim dilinin Arapça olmasına karşın, oldukça yüksek sayıda Türkçe yapıt vermesi ve bunlarda sade, anlaşılır bir dil kullanmış olması ilgi çekicidir. Ayrıca onbin beyiti aşkın şiiıleri bulunmaktadır. Başlıca yapıtları: Tefsir-i Ruh-el Beyân, Şerh-i Muhammediye, Şerh-i Mesnevi (Celalettin Rûmî'nin ünlü yapıtının açıklaması), Şerh-i Pend-i Attar, Şerh-i Bostan-ı Sadî (iranlı ünlü yazarın aynı adlı yapıtının açıklaması), Şerh-i Hadis-i Erbain, Tamam-ül Feyz, Kitab-ül Kebir, Nakd-ül Hal, Kisalet-ül Camia fi Mesail-in Nâfıa, Risale-i Virdiyyc, Şerh-i Şual-ül İman, Risale-i fi Um-i Hadis, Hazerat-ı Hams-i İlâhî, Vesilet-ül Meram, Kenz-i Mahfî, 5/7silenâme-i Celvetî, Sülûk-ül Mülûk, Mecmuat-ül Esrar, Şerh-i Fıklı-i Keydâ-nî,
 ...
Bursa için yazdığı bir dörtlük:
 
Acep midir hayat-ı nev bulursa mürde diller anda
Haldkat ımzhar-ı enfas-ı ruh-i Kuds'tür Bursa
Nice gencîneler pinhân eyler kudsiyâtında
Derâguş eyleyip anlarla daim ünstür Bursa

ÜYELERİMİZE İNDİRİM YAPAN FİRMALAR

BGC üyelerine indirim yapan sağlık ve eğitim kurumları ile yapılan sözleşmeler yenilendi. devamı

BGC ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU...

Bursa Gazeteciler Cemiyeti tarafından geleneksel olarak organize edilen “BGC Başarı Ödülleri Yarışması”... devamı

BİK GENEL MÜDÜRÜ DURAN: “BASINIMIZA KATKI İÇİN VARIZ”

Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Rıdvan Duran, BGC Başkanı Nuri Kolaylı’yı Basın Kültür Sarayı’ndak... devamı

BGC ÖDÜL SÜRECİ BAŞLADI

Bursa Gazeteciler Cemiyeti tarafından her yıl geleneksel olarak organize edilen Gazetecilik Başarı Ödülleri Y... devamı

Marmara Bayram’ın konusu “Bursa turizmi”

Marmara Bayram Gazetesi’nde ana konu olarak “Bursa turizmi ve Bursa’nın bilinmeyen yöreleri” ele alınaca... devamı