LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI

Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın zaferle sona ermesinin ve Mudanya Bırakışması'nın ardından Bağlaşıklarla TBMM Hükümeti arasında İsviçre'nin I.ausanne kentinde 24 Temmuz 1923 günü imzalanan barış antlaşması. Barış görüşmelerine Bağlaşık Devletler (ingiltere, Fransa ve İtalya) ile Yunanistan görüşmeci olarak; Japonya, Romanya, ABD ve Sırp-Hırvat-Slovan Devleti (Yu¬goslavya) ise gözlemci olarak katıldılar.
Osmanlı Devleti, bağlaşıkları ile birlikte Birinci Genel Savaş'tan yenik çıkmış; 30 Ekim 1918'de Mondros Ateşkes Anlaşması (6. bak.) ile yenilgiyi kabul ettikten sonra, 10 Ağustos 1920'de de topraklanılın büyük bölümünün yengi kazanmış devletler tarafından paylaşılmasını öngören Sevr An-laşması'nı imzalamak zorunda kalmıştı. Ancak Anadolu'ya çıkarılan Yunan ordusu¬nun önce durdurulması, ardından Sakarya'da savaş gücünün kırılması ve sonra 26 Ağustos 1922'de başlayan Büyük Taarruzla kesin yenilgiye uğratılarak yurt topraklarından atılması üzerine TBMM Hükümeti ile Bağlaşıklar arasında Mudanya Ateşkes Anlaşması (b. bak.) imzalanmıştı.
Bursa'nın, savaşın sona erdirildiği ateşkes anlaşmasının Mudanya'da imzalanmasından başka, barışa uzanan süreçteki gelişmelerin başlangıcında da önemli yeri vardır. TBMM Başkanı ve Başkomutan Mustafa Kemal Paşa (Atatürk), 17-29 Ekim 1922 günleri arasındaki ilk Bursa gezisi sırasında (Bak. ATATÜRK VE BURSA), Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa'nın (İnönü) Lozan'a baş delege atanmasına karar vermiştir. Atatürk, bu kararını nasıl verdiğini Söylev'de şöyle anlatmaktadır:
"Bursa'da kaldığım günlerde Refet Paşa'yi bilindiği üzere İstanbul'a gönderdim. İsmet Paşa nm da delegeler kumlu başkanlığı yapıp yapamayacağını bütün bildiklerime karşın, bir daha inceledim. Mudanya Konferansını nasıl yönettiğini ayrıntılarıyla anlamaya çalıştım. İsmet Paşa nın kendisine düşüncelerimi sezinletecek hiçbir söz söylemiyordu m. En sonu, olumlu olarak kararımı verdim. İsmet Paşa'nın Delegeler Kumlu Başkanı olması için. daha önce Dışişleri Bakanı olmasını uygun gördüm. Bunu sağlamak için doğrudan doğruya Dışişleri Bakanı Yusuf Kemal Bey'e iTengirşenk] özel ve gizli olarak çektiğim bir kapalı telde, kendisinin Dışişleri Bakanlığı'ndan çekilmesini ve yerine İsmet Paşa'nın seçilmesine aracı olmasını rica ettim.
Ankara 'dan ayrılışımdan önce Yusuf Kemal Bey bana, Delegeler Kurulu Başkanlığı görevini en iyi ismet Paşa 'nın yapabileceğini söylemişti. Yusuf Kemal Bey'den kendisine çektiğim teli iyi karşılayarak gereğini yapmaya başladığını bildiren bir karşılık aldım.
İşte ondan sonra idi ki İsmet Paşa'ya bir olupbitti biçiminde. Dışişleri Bakanı olacağını. ondan sonra da barış konferansına Delegeler Kumlu Başkanı olarak gideceğini söyledim. Paşa birdenbire şaşırdı. Asker olduğunu ileri sürerek özür diledi. En sonunda. önerimi bir buyruk sayarak kabul etti."
Barış görüşmelerine katılacak Türk Kurulu, İsmet Paşa'nın başkanlığında Dr. Rıza Nur ve Hasan Bey'den (Saka) oluşmaktaydı. Ayrıca geniş bir uzmanlar ekibi, kurulun danışmanlığını yapıyordu.
Konferans İngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya'nın çağrısı ile 20 Kasım 1922 günü başladı. Boğazlar konusunun görüşüleceği oturumlara, Karadeniz'de kıyısı bulunan Sovyet Rusya ve Bulgaristan ile bazı konuların görüşüleceği oturumlara da Belçika ve Portekiz katıldılar. Asıl anlaşmazlık ve tartışmalar İngiltere ile oldu. Öteki bağlaşık devletler Fransa ve İtalya, daha çok ekonomik çıkarlarıyla ilgili konularda görüşmelere ağırlık koymaya çalıştılar.
Konferansın ilk bölümünde bazı noktalarda uzlaşmaya varıldıysa da, başta kapitülasyonlar olmak üzere Batılı ülkelere tanınmış ayrıcalıkların kaldırılması, Boğazların boşaltılması ve Osmanlı Devleti'nin borçlarının ödenmesi gibi konularda anlaşmazlık çıktı. Bunun üzerine 4 Şubat 1923'te konferansa ara verildi.
TBMM Hükümeti'nin, Osmanlı Devleti ile imzalanmış anlaşmaların kabul edilmeyeceğini resmen açıklaması ve durumu geliştiren karşılıklı notalaşmalar sonrasında yeniden toplanan Konferans, temmuz ayı sonlarına doğru anlaşma ile sonuçlandı. 24 Temmuz 1923'te 143 maddeden oluşan Lozan Barış Antlaşması imzalandı.
Bu antlaşmaya göre Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti resmen tanınıyor ve Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın Türklerin zaferiyle sonuçlandığı kabul edilmiş oluyordu.
Antlaşma, Türkiye'nin Trakya sınırını kesinleştiriyor, Fransa ile 1921'de düzenlenen Ankara îtilâfnâmesi'nin belirlediği (Hatay dışında) Suriye sınırını geçerli kılıyor, Ege Denizi'ndeki adaların Türkiye, Yunanistan ve İtalya (Oniki Adalar) arasındaki dağılımını; Kıbrıs'taki İngiltere egemenliğini kesinleştiriyordu. Doğu sınırı, Sovyet Rusya ile imzalanan anlaşmalar gereğince esasen belirlenmişti (günümüzdeki Gürcistan ve Ermenistan sınırları). İran sınırı ise 1639 Kasr-ı Şirin Anlaşmasındaki konumunu korumaktaydı. Sadece İngiltere ile, Irak sınırı anlaşmazlığının çözümü daha sonra sürdürülecek görüşmelere ertelenmiş bulunuyordu (1925'te Ankara Anlaşması ile sonuçlanacaktır).
Antlaşma ile, Osmanlı borçlarının geri ödenmesi konusu, Osmanlı'dan ayrılan yeni devletlerle belli oranlarda paylaşılıyor; Bağlaşık askeri güçler Boğazları boşaltıyor, barışta ve Türkiye taraf değilse savaşta (savaş gemileri dışında) bu su yollarında geçiş serbestliği tanınmasını esas kabul eden geçici bir uzlaşmaya varılıyordu (konu 1936'da "Montreux Sözleşmesi" ile kesin sonuca bağlanacaktır).
Antlaşma metni TBMM'de görüşülerek 23 Ağustos 1923'te onaylandı. Antlaşma, "Misak-ı Milli" sınırları içinde bulunan Musul ve Kerkük ile Trakya sınırı ötesindeki bazı bölgeleri kapsam içine alamadığı için eleştirilere uğramıştır. Ne var ki Lozan Barış Antlaşması'nın asıl önemi, kısa süre sonra kurulacak olan Türkiye Cumhuriyeti'nin uygar dünyadaki yerinin kesin biçimde belirlenmiş ve tanınmış olmasındadır.



ÜYELERİMİZE İNDİRİM YAPAN FİRMALAR

BGC üyelerine indirim yapan sağlık ve eğitim kurumları ile yapılan sözleşmeler yenilendi. devamı

BGC ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU...

Bursa Gazeteciler Cemiyeti tarafından geleneksel olarak organize edilen “BGC Başarı Ödülleri Yarışması”... devamı

BİK GENEL MÜDÜRÜ DURAN: “BASINIMIZA KATKI İÇİN VARIZ”

Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Rıdvan Duran, BGC Başkanı Nuri Kolaylı’yı Basın Kültür Sarayı’ndak... devamı

BGC ÖDÜL SÜRECİ BAŞLADI

Bursa Gazeteciler Cemiyeti tarafından her yıl geleneksel olarak organize edilen Gazetecilik Başarı Ödülleri Y... devamı

Marmara Bayram’ın konusu “Bursa turizmi”

Marmara Bayram Gazetesi’nde ana konu olarak “Bursa turizmi ve Bursa’nın bilinmeyen yöreleri” ele alınaca... devamı