NİYAZİ-İ MISRÎ EFENDİ

(Malarya İşpozi köyü 1617/18 - Limni adası 1694) Halvetî tarikatının Mısrî kolunu kuran mutasavvıf, din ve bilim adamı. Uzun yıllar Bursa'da kaldığı ve tarikatını Bursa'da kurduğu için "Bursalı" olarak tanınmıştır. Ali Çelebi'nin oğludur.
ıVledrese eğitimini l638'de tamamladı. Babasının Nakşibendî olmasına karşın, Halveti şeyhi Malatyalı Hüseyin Efendi'ye bağlandı. Şeyhinin ölümü üzerine Malatya'dan ayrılarak Diyarbakır, Mardin ve Bağdat yörelerini dolaştı. Daha sonra Mısır'a gitti, burada Kadiri" tarikatına girdi; aynı zamanda Camiü'l Ezher'e devam ederek din bilimleri konusunda kendini yetiştirdi. Bu arada Ezher camisinde vaazlar verdi, yörenin tanınmış din ve bilim adamlarıyla tanıştı; tasavvuf konularında görüş alışverişinde bulundu. 30 yaşlarmda iken, bir gece düşünde Abdülkadir Geylânî'yi gördü. Birlikte bulunduğu Kadiri şeyhinin de uyarısıyla, artık olgunlaştığı sonucuna vararak Mısır'dan ayrıldı. Ancak "gayb ilmi"ni Mısır'da öğrendiği için, sonraki yaşamında "Mısri" sanıyla anıldı.
1646 yılında İstanbul'a geldi. Bir süre Kadırga çevresinde bir medresede konuk olduktan sonra yeniden yola çıkarak Elmalı'ya gitti. Burada Halveti şeyhi Sinan Ümmi-i Elmalı'ya bağlandı. İ655'te şeyhinin ölümü üzerine, kemâle ermiş ve irşad yetkisi almış olduğuna inanarak Bursa'ya geldi. Ulucami'de vaazlık yaptı ve günümüzde Bursa merkez postanesinin bulunduğu yerde Mısri dergâhını açtı, çevresini aydınlatmaya koyuldu.
İyi bir vaiz ve güçlü bir konuşmacı olması nedeniyle, ordunun Polonya seferine çıkması öncesinde Köprülü Fazıl Ahmet Paşa tarafından Edirne'ye çağırıldı. Ancak söyledikleri, döneminin bağnaz din adamlarınca hoş görülmedi. Eski camide verdiği vaazlar nedeniyle l673'te Rodos'a sürgün edildi; bir yıl sonra bağışlanarak Bursa'ya döndü.
l677'de Rusya seferi öncesinde yeniden göreve çağırıldı. 300 kişilik bir derviş grubuyla birlikte Edirne'ye gitti. Bu kez de Selimiye camisindeki bir vaazı sırasında söyledikleri doılayısıyla Rikâb Ağası Osman Paşa'nın hışmına uğradı; Limni'ye sürgün edildi.
Onbeş yıl sonra bağışlanarak Bursa'ya döndü ise de, bir 1 yıl geçmeden l693'te bir kez daha Limni'ye sürgün edildi. Bu son sürgününde iken Mart l694'te öldü ve Limni adasındaki türbesinde defnedildi.
Din konusunda açık görüşlü ve din adamlarının halkı cennetlik ve cehennemlik biçiminde ikiye ayırmaya dönük tutumlarına karşı çıkan N, bu yaklaşımı nedeniyle saldırılara uğradı. Vaizlerin halkı cennetlik ve cehennemlik olarak ayırışlarına karşı çıkan bir şiiri şöyledir:
Bugün bir meclise vardım oturmuş pend eder vaiz Okur açmış kitabını bu balkı ağlatır vaiz İki bölmüş cihan halkın, birini cennete salmış Eliyle kürsüden birin, tamuya sarkıtır vaiz Tamuya şöyle doldunmış, yok içinde duracak yer Ana yerleştirir halkı, acib hizmettedir vaiz Çıkar ağzından ateşler, yakar şeytan-ı mel'unu Sanasın yedi tamunun azabı, kendündedir vaiz Yaraşur va z ana, hakka ki yanar, yakılur her dem Bu mısrâ'nin heman ancak cihanda adıdır vaiz
Yapıtlarından bazıları: Tefsir-i Patiha-i Şerife, Divan-ı İlahiyat,Şerir-i Risaletü't-Tevhid, Nutk-u Yunus Emre, Alektubat vb.


ÜYELERİMİZE İNDİRİM YAPAN FİRMALAR

BGC üyelerine indirim yapan sağlık ve eğitim kurumları ile yapılan sözleşmeler yenilendi. devamı

BGC ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU...

Bursa Gazeteciler Cemiyeti tarafından geleneksel olarak organize edilen “BGC Başarı Ödülleri Yarışması”... devamı

BİK GENEL MÜDÜRÜ DURAN: “BASINIMIZA KATKI İÇİN VARIZ”

Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Rıdvan Duran, BGC Başkanı Nuri Kolaylı’yı Basın Kültür Sarayı’ndak... devamı

BGC ÖDÜL SÜRECİ BAŞLADI

Bursa Gazeteciler Cemiyeti tarafından her yıl geleneksel olarak organize edilen Gazetecilik Başarı Ödülleri Y... devamı

Marmara Bayram’ın konusu “Bursa turizmi”

Marmara Bayram Gazetesi’nde ana konu olarak “Bursa turizmi ve Bursa’nın bilinmeyen yöreleri” ele alınaca... devamı