ŞEYH SUNUSÎ
(XIX. - XX. yüzyıl) Trablusgarp emiri, Kurtuluş Savaşı döneminde bir süre Bursa'da oturmaya mecbur kılındı. Ülkesinin İtalyanlar tarafından işgal edilmesi üzerine İstanbul'a geldi. Padişah ve Halife-i Müslimin Mehmet Reşat'ın "Cihad-ı mukaddes" çağrısını destekledi. Hatta Başkomutan Vekili Enver Paşa tarafından İslâm ülkelerine gönderilmek istendiyse de, sonraki Padişah Vahidettin, "Bizim düşüneceğimiz, şey İtilâf Devletlcri'yle mücadele değil, sulhtur" diyerek buna karşı çıktı. Mehmet Reşat'ın ölümü üzerine tahta çıkan Vahidettin için 31 Ağustos 1918 günü düzenlenen kılıç alayında, Padişah'a "Cenâb-ı Hak'tan zat-ı şahanelerine ömr-i tâvil (uzun ömür), ecr-i cemil (âhirette iyilik) niyaz ederim efendimiz" sözleriyle Halife Ömer'in kılıcını kuşandırdı. "Mondros" ateşkesinden sonra İngilizlerin baskısı ve hükümetin gerekli görmesi üzerine 20 Ekim 1919'da İstanbul'dan ayrılarak Bursa'ya geldi. Burada, Ankara ve Mustafa Kemal Paşa (Atatürk) ile iyi ilişkiler kurdu. Bu tutumundan ötürü İngilizler yeniden tutuklanarak teslim edilmesi için baskı kurdular. Yunanlıların ileri harekâtı ve ingilizlerin Mudanya ile Gemlik'e yönelik askeri girişimleri üzerine, Bursa'nın işgalinden birkaç gün önce Vali Hacim Muhittin Bey'in isteğiyle Mustafa Kemal Paşa tarafından bir tel mesajla Ankara'ya çağırıldı ve 2 Temmuz 1920 günü Bursa'dan ayrıldı. Ulusal savaşımın yanında yer alan ve dünya Müslümanları üzerinde etkili olmaya çaba harcayan Ş, bir süre sonra Konya'ya geçti, savaşın bitiminde memleketine döndü ve orada öldü.