Aydın Doğan: Gazeteci tarafsız olmalı

Bu sayfa 2010-04-06 22:38:26 tarihinde yayınlandı ve 3439 kez okundu.

Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, Bursa Gazeteciler Cemiyeti ile Nilüfer Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği Aydınlarla Yüz Yüze Söyleşileri’ne konuk oldu.


Gazeteciliğin en önemli kuralının tarafsızlık olduğu kanısındayım. Tarafsızlık ve objektiflik,  gazeteciliğin olmazsa olmazıdır bana göre.
- Bir haber hazırlıyorsanız, siyasi eğiliminizi, inancınızı, dünya görüşünüzü bir tarafa bırakmak zorundasınız.  Haberinizin doğruluğundan emin olmalısınız. 

Bursa Gazeteciler Cemiyeti ile Nilüfer Belediyesi’nin birlikte düzenlediği Aydınlarla Yüz Yüze Söyleşileri’ne bugün, Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan konuk oldu.  Söyleşinin yapıldığı Uğur Mumcu Etkinlik Salonu tamamen dolduğu için bazı dinleyiciler,  Doğan’ın konuşmasını koridorlarda izlemek zorunda kaldı.
Söyleşinin açış konuşmasını yapan BGC Başkanı Nuri Kolaylı, Bursa Gazeteciler Cemiyeti ile Nilüfer Belediyesi’nin birlikte düzenledikleri “Aydınlarla Yüz Yüze Söyleşileri”nin Mayıs ayına değin süreceğini hatırlattı. Bugünkü toplantıya Türkiye’deki 34 kentin gazeteciler cemiyeti başkanlarının da konuk olduklarını ifade eden  Kolaylı şöyle konuştu:
“Sayın Bakanlar, sayın Cemiyet Başkanları, değerli konuklarımız; Nilüfer Belediyesi ile birlikte düzenlediğimiz Aydınlarla Yüz Yüze Söyleşileri, Türkiye’mizin değerli aydınlarını Bursa’nın aydınlık insanlarıyla buluşturmayı sürdürüyor…  Bildiğiniz gibi,  2003’ten bu yana, bu söyleşilerde Rahmetli Erdal İnönü’den Rauf Denktaş’a seçkin siyasetçilerimiz ve bilim insanlarımız;  Rutkay Aziz’den,  Ayşegül Aldinç’e sanatçılarımız ve çok sayıda edebiyatçımız, kültür insanımız konuğumuz oldular.  Bugün ise,  mesleğin içinden gelmese bile bir meslek büyüğümüz kabul ettiğimiz, Doğan Yayıncılık Grubu’nun kurucusu ve yaratıcısı Aydın Doğan’ı konuk ediyoruz…”
Bu konuşmasının ardından Aydın Doğan’ı kürsüye davet eden Kolaylı, söyleşinin ikinci bölümünü soru ve yanıtlara ayrıldığını hatırlattı.
Kolaylı, söyleşi sonrasında Bursa Gazeteciler Cemiyeti’nin geleneksel Gazetecilik Başarı Ödülleri’nin verileceğini de ifade ederek, bu amaçla düzenlenen törene tüm dinleyicilerin davetli olduğunu belirtti.
Aydın Doğan, sözlerine, toplantıyı izleyen dinleyicilerine teşekkür ederek başladı.  Aydınlarla Yüz Yüze Söyleşileri’nde konuşmacı olmaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bursa Gazeteciler Cemiyeti  Başkanı  sayın Nuri Kolaylı, iki yıldır bu toplantıya katılmam için ısrar ediyordu.  Fakat, çok istememe rağmen burada sizlere hitap etmem bugüne kadar kısmet olmadı ne yazık ki. Nasip değilmiş demek gerekiyor…  Son olarak Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nin toplantısında bir araya geldiğimizde teklifini bir defa daha yineledi sayın Başkan;  zaten mahcubiyet duyuyordum gelemediğim için. Hemen kabul ettim, bu nedenle de bugün huzurunuzdayım.
Biliyorsunuz, benim basın alanına ilk ayak basışım 1979 senesinde Milliyet Gazetesi ile oldu. Milliyet Gazetesi’nin sahibi olarak basın alanındaki en genç gazete sahibiydim o zaman.  Aradan geçen 30 yıldan sonra,  bakıyorum da, en kıdemli gazete sahibiyim...  Otuz yıl öncesine kadar,  gazete sahipleri çoğunlukla mesleği gazetecilik olan ailelerden gelen isimlerdi. Erol Simavi bayrağı Sedat Simavi’den devralmıştı. Haldun Simavi derseniz, gene öyle…  Milliyet Gazetesi de bana geçinceye kadar, Ali Naci Karacan’dan beri Karacan ailesindeydi. Tercüman Gazetesi  Kemal Ilıcak Bey’indi.  Rahmetli, ‘Biz gazeteciliğin esnafıyız’ derdi…  Bugün, bunların tümü el değiştirmiştir…  Aslında bir sektör için, ifade ettiğim bu zaman dilimleri içinde sahip değişikliği olumlu bir durumun ifadesi değil. Bizim İsviçre’deki ortağımız yüz elli yıldır bu işi yapan bir aileden. Gönül ister ki, bizde de yayıncılık böylesine uzun yılların deneyimine, uzun yılların birikimine sahip olsun!...
Diyeceğim şu ki: Milliyet’in sahibi olduğum zaman, yani 30 yıl önce,  beni buraya çağırsaydı Bursa Gazeteciler Cemiyeti, gelmeyi düşünemezdim doğrusu… ‘Gazeteci değilim ki, niçin geleyim?’ derdim. Ama şimdi bu işte 30 yılı geride bıraktım. Cebimde basın kartı taşıyorum. ‘Sizin işiniz redir?’ dediklerinde, ‘Gazete sahibiyim’ diye yanıtlıyorum.  Ayrıca , bunu hak ederek söyleyebildiğim için mutluluk duyuyorum, keyif duyuyorum. O bakımdan, bugün,  burada gazetecilik üzerine konuşabileceğimi sanıyorum…
Arkadaşlar; gazeteciliğin en önemli kuralının tarafsızlık olduğu kanısındayım. Tarafsızlık, objektiflik gazeteciliğin olmazsa olmazıdır bana göre. Her ne kadar zor bir iş olsa da, bir gazetenin en önemli özelliğinin yansızlık ve objektiflik olması gerekir. Bir haber hazırlıyorsanız, siyasi eğiliminizi, inancınızı, dünya görüşünüzü bir tarafa bırakmak zorundasınız. Haberi yayına hazırlarken,  en az iki kaynağa ‘çek ettirmek’  gerekir.  Yani haberinizin doğruluğundan emin olmalısınız.  Emin olmak için de, en basit şekilde sağlayını yapmanız gerekir… Sonra da, haberi verirken, son bir defa, ne kadar tarafsız ve ne kadar objektif kalabildiğiniz üzerinde düşünmelisiniz…
Gazetecilikte tarafsızlığın kolay bir iş olmadığını, üstelik sonuçlarının da nankör olduğunu biliyorum: Filanca diyecektir ki, ‘Bu haber benim için iyi değil, bana karşı!’; öteki taraf da diyecektir ki, ‘Haber belki fena değil, ama rakibime yeterince karşı değil!...  Tarafsızlığınızı onaylayanlar bile, zaman zaman menun olmayacaklar, ‘Canım, bu kadar tarafsızlık da fazla!’ diyeceklerdir…  Bu nedenle tarafsızlık zor iştir gazetecilikte. Ama, bu zorlukların üstesinden gelindikçe de gazetecilikte gerçekten tarafsız olunur. Herkes, bir zaman sonra, tarzınızı ve tutumunuzu kabul etmek, tarafsızlığınıza alışmak yahut saygı duymak zorunda kalır. Bunun da bir gazete için, aynı şey televizyon için de geçerlidir, büyük itibar olduğunu söylemeliyim…
Sanayi tesislerim olduğu için biliyorum: Bir kalıp bağlanır, o kalıp uzun zaman, kimi hallerde on yıl, yirmi yıl statik olarak, ürün üretmekte işlevini sürdürmeye devem eder. Gazete ise, her şeyden önce  öyle kalıba gelen bir iş değildir... Gazetenin her gün yeniden başlamak zorunluluğu var.  Eğer gazeteyi bir sanayi ürünü kabul edersek, ürün olarak tamamlanıp ortaya konulmasıyla zamanını doldurması arasında en fazla birkaç saatlik bir zaman var.  Böyle olduğu için olmalı, gazeteciliğin doğasında yarış var, rekabet var, koşuşturma var.  Bu yüzden gazeteciler kısa yaşıyorlar. Stresli bir meslekleri olduğu için kısa yaşıyorlar. Ama can sıkıntısını da tanımıyorlar.  Çünkü sürekli faaliyet halindeler, sürekli ‘ne olup ne bitiyor’ anlama gayretindeler. Bu koşuşturmaca içinde canlarının sıkılmasına zamanları olmuyor.  Gerçi, şöyle bir şey de var: Le Figaro’da görmüştüm, şöyle yazıyordu: ‘Herkes, gazetecilerin işlerinin neden olduğu gerilim nedeniyle erken öldüklerini sanır.  Oysa siyasiler yüz vermediği için yaşadıkları stres yüzünden erken ölürler…’
Bunun da doğruluk tarafı vardır belki.  Ama ben tarafsız gazetecilik yapmanın stresli bir iş olduğunu, bedel ödemeyi gerektiren bir iş olduğunun ayırımındayım. Bunu tekrarlamamın nedeni, bir yayıncı olarak en temel prensibimin bu olmasıdır. Biz, yayıncılığı birinci işimiz kabul ediyoruz. Yayıncılığı aile mesleği  haline getirmekte çocuklarımla aynı görüşteyiz.  Yayıncılığı iş olarak, meslek olarak kabul etmek yayıncılıktan para kazanmayı da gerektirir.  Kazanacağınız parayı da, yayıncılığa daha fazla kalite kazandırmakta kullanmak istiyoruz. Ekonomik bağımsızlığı olmayan bir gazetenin tarafsız kalabilmesi zordur. Ayakları üzerinde duramıyorsa ne yapacak? İlan verene, reklam verene, hükümete yaklaşacak. Bu da, er geç yayıncılığın tarafsızlığını zedeleyen sonuçları doğurur….”
Aydın Doğan, konuşmasını tamamlamasının ardından dinleyicilerin yönelttiği soruları yanıtladı.


ÜYELERİMİZE İNDİRİM YAPAN FİRMALAR

BGC üyelerine indirim yapan sağlık ve eğitim kurumları ile yapılan sözleşmeler yenilendi. devamı

BGC ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU...

Bursa Gazeteciler Cemiyeti tarafından geleneksel olarak organize edilen “BGC Başarı Ödülleri Yarışması”... devamı

BİK GENEL MÜDÜRÜ DURAN: “BASINIMIZA KATKI İÇİN VARIZ”

Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Rıdvan Duran, BGC Başkanı Nuri Kolaylı’yı Basın Kültür Sarayı’ndak... devamı

BGC ÖDÜL SÜRECİ BAŞLADI

Bursa Gazeteciler Cemiyeti tarafından her yıl geleneksel olarak organize edilen Gazetecilik Başarı Ödülleri Y... devamı

Marmara Bayram’ın konusu “Bursa turizmi”

Marmara Bayram Gazetesi’nde ana konu olarak “Bursa turizmi ve Bursa’nın bilinmeyen yöreleri” ele alınaca... devamı