BÜYÜKORHAN (Orhan-ı kebir)

KONUMU
Bursa iline bağlı ilçe ve aynı adla anılan ilçe merkezi. 4 Temmuz 1987 günü Resmi Gazete'de yayımlanan yasayla ilçe ya-pılmıştır. Bağlı 40 köyü vardır. Bursa'ya 88 kilometre uzaklıktadır. Yüzölçümü 672 kilometrekare, deniz düzeyinden ortalama yüksekliği 850 metredir. 1997 sayımına göre ilçe nüfusu toplam 20.340 iken, 2000 sayımında 16.692'ye inmiş olup, kilometrekareye 24.84 kişi düşmektedir. 1997 sayım sonuçlarına göre 4.899 olan ilçe merkezinin nüfusu da, 2000 sayımında 3.622'ye gerilemiştir.
İlçe, 28° 22' (Burunca köyü batısı) ve 29° 01' (Gedikler köyü doğusu) doğu boy-lamlarıyla, 39° 35' (Piribeyler tren istasyonu) ve 39° 50' (Çakıryenice köyü kuzeyi) kuzey enlemleri arasındadır.
İlçe merkezi olan Büyükorhan kenti ise, 28° 53' doğu boylamıyla 39° 47' kuzey en-
teminin kesişme noktasında kurulmuştur. Deniz yüzeyinden yüksekliği 830-840 met¬redir. XIX. yüzyıl Osmanlı kayıtlarında, At-ranos (Orhaneli) llçesi'ne bağlı "Orhan-ı kebir" adıyla anılan bir köy iken, Cumhuriyet'ten sonra ilkin bucak merkezi yapılmış, 1987'de de ilçe merkezi olmuştur.
Kent merkezinde Cumhuriyet, Hocahasan ve Orhan adlarında üç mahallesi bulunan Büyükorhan llçesi'ne Kınık beldesi ile 39 köy bağlıdır. Bu köyler şunlardır:
Akçasaz, Aktaş, Armutçuk, Balaban, Bayındır, Bu anıca, Çakııyeııice, Çeribaşı, Çökene, Danacılar, Danaçalı, Demirler, Derecik, Durhasan, Düğüncüler, Ericek, Gedikler, Geynik, Hacıahmetler. Hacılar, Hemşeriler, îsmetiye, Karaağız, Karaçukur, Karalar, Kayapa, Kuşlar, Mazlumlar,Osmanlar. Örencik, Özlüce, Perçin, Pınarköy, Piribeyler. Sarnıç, Tekerler, Veletler, Yenice, Zaferiye.

DOĞAL YAPI VE İKLİM ÖZELLİKLERİ
İlçe bütünüyle, kuzeye doğaı hafif meyilli, doğuda az dik, güneyde ve batıda daha dik yamaçların bulunduğu engebeli bir arazi üzerindedir. Arazinin yüzde 60'lık bölümü ormanlıktır. Bağlı köylerin arazi yapıları tarımsal etkinliklere uygun ise de, ilçe merkezinin bulunduğu alan sert kaya ve granit üzerini kaplayan ince bir bitkisel toprakla örtülüdür.
İlçede dağlar, Uludağ blokuna paralel olarak batı-doğu doğaıltusunda uzanır. Güney kesimde Belpınar (1.500 m.), Yakacık (900 m.) ve Aktaş (1.200 m.) dağları yer alır. Kuşlar köyü çevresinde Kutul yaylası; kuzeyde Kapıkaya, güneyde Gökçedağ ve Miran geçitleriyle Piribeyler vadisi bulunur. Kuşlar köyünde Sorgun ve Zaferiye köyünde de Görlek akarsuları vardır. İlçe topraklarının önemli bölümü (31.151 hektar) ormanlarla kaplıdır.
Büyükorhan İlçesi ılıman iklim kuşağnıdadır. Uludağ bloku kuzey kesimi kapattığı için, yağış ve rüzgâr yönleri genellikle batı - doğu doğrultusundadır. Yağmurlar ilkbahar ve sonbaharda yağar. Yıllık oıtalama yağış 100 milimetre dolayındadır. En az yağış temmuz ve eylül aylarında, en çok yağış ise şubat ve mart aylarındadır. Bölgede en yüksek yağış 196.5 milimetre, en yüksek sıcaklık temmuz ayında 33° C ve en düşek sıcaklık şubat ayında - 5° C olarak saptanmıştır.
Görecik ve Büyükorhan barajı, doğal güzellikleriyle piknik yerleri olarak tercih edilmektedir. Kuşlar köyündeki Sorgun ve Zaferiye köyündeki Gürlek suyu çevresi de doğal güzellikleriyle ünleıımiştir. Karaağız köyünde su kaynağının böbrek; Yeşiller, Çakıryenice, Durhasan ve Argın köyleri arasındaki Kayaderesi hamamı romatizmal hastalıklara iyi geldiği öne sürülmektedir.
TARİH
Büyükorhan ilçe merkezinin ne zaman kuaılduğunu aydınlatmaya yeterli tarihsel kanıt yoktur. XVI. yüzyıl tahrir defterlerinde adı anılmayan ilçe merkezi XTX. yüzyılın ikinci yarısında yayımlanmaya başlayan Hudavendigâr Vilâyeti salnamelerinde (yıllık) "Orhan-ı kebir" adıyla yer almaktadır.
İlçe merkezinin kaydına rastlanmayan 1530 ve 1574 tarihli tahrir (yazını) defterlerinde, günümüzde Büyükorhan ilçesi sınırları içinde bulunan köylerden adlarına yer verilenler şunlardır:
Akçasaz, Burunca, Çökene, Gedikler, Geynik, Karaçukur, Kınık, Perçin ve Sarnıçköy.
Bir görüşe göre Büyükorhan ilçe merkezi, söylencesel bir kişi olan ve hakkında aydınlatıcı bilgi elde edilemeyen Osman Dede'nin kuaıluşunu sağladığı "Cuma pazarı" çevresinde oluşmuştur. Adı geçen Osman Dede'ye ait olduğuna inanılan ve taşında 1175 H. (1761/62) tarihi bulunan mezar, ilçe merkezinin kuzeyinde 2 kilometre uzaklıkta bulunan Armutçuk köyündedir. Büyükorhan ilçe merkezi, XIX. yüzyıl ortalarına değin göçer durumdaki Danişnıentli Türkmen boylarının, XVIII. yüzyılın ortalarında oluşmuş bu pazaryeri
yakınında iskân edilmesiyle kurulmuştur.
Bir başka görüşe göre ise Büyükorhan, tıpkı Pazarköy (Orhangazi) ve Pazaryeri (Bilecik'e bağlı) örneklerinde görüldüğü üzere, Osmanlı Devleti'nin kuruluş dönemlerinde, şuur ticareti amacıyla kumlan bir sabit pazar çevresinde oluşmuştur. Cuma pazarı, Osmanlı beyliğinin, olasılıkla henüz bağımsızlığını ilân etmediği dönemlerde, Batı'ya ve dolayısıyla Bizans'a doğru gelişen sınır ticareti merkezlerinden biri idi.
Bölgenin tarihsel geçmişi, Bursa geneliyle birlikte değerlendirilmelidir {Bak. BURSA)
Kurtuluş Savaşı'nda Yunan ordusu zaman zaman yörede yıkıma yol açmış; Akçasaz, Osmanlar, Karalar, Burunca ve Büyükorhan'da işkence, yaralama ve öldürme olayları gerçekleştirmiştir.
Cumhuriyet döneminde Orhaneli îlçesi'ne bağlı köy ve sonra bucak merkezi olan B, 29 Haziran 1987'de çıkartılan yasa ile, Harmancıkla birlikte ilçe oldu.

TARİHSEL YAPILAR, ÖRENLER
Günümüzde ilçe merkezinde 1879 yılında Hacı Salih adlı bir hayırsever tarafından yaptırılmış Hocahasan mahallesi camisi vardır. Bu caminin sıvası 1881 'de, minaresi de 1919'da tamamlanmış ve 1975'te yenilenmiştir. Ayrıca 1994'te Merkez camisi adıyla, üç katlı kullanım alanı bulunan ve bin kişinin namaz kılabileceği yeni bir cami yaptırılmıştır.
Aktarımlara göre İlçe Tarım Müdürlüğü binasının bulunduğu yerde, Hacı Yakup tarafından yaptırılmış bir medrese bulunmaktaydı. Bu medresenin ilk müderrisliğine Hacı Ahmet Efendi, onun ölümünden soma da Hoca Hasan Efendi getirilmişler. Hoca Hasan Efendi'nin mezarı, adının verildiği mahallenin mezarlığındadır.
Elekçalı köyünde niteliği henüz bilinmeyen bir tarihsel kalıntı bulunmaktadır. Bunun dışında Cuma pazarında bir kopili ile ilçe merkezine yakın yerdeki Asar (Hisar) kalesi öreni, tarihsel kalıntılar olarak değerlendirilebilir.
Danaçalı ve Kepez köylerinde birer mağara bulunmaktadır.

NÜFUSUN GELİŞİMİ VE ÇAĞDAŞ DÖNEM
Merkez nüfusunun gelişimi:
Orhan-ı kebir'de, sonuçları bakımından kesinliği tartışılabilir nitelikteki 1898 sayımına göre 845 ve 1907 sayımına göre de 815 nüfus yaşamakta idi.
1325 H. (1907) tarihli Hudavendigâr Vilâyeti Salnamesinde ise, yine Orhan-ı kebir adıyla 163 hane olarak kayıtlıdır.
Büyükorhan ilçe merkezinde Cumhuriyetten soma nüfusun gelişimi şöyle oldu:
1.000 (1927), 1.245 (1940), 1.324 (1955), 2.378 (1970), 2.249 (1980) ve 4.219 (1990), 4.899 (1997), 3.800 (2000).

Nüfus hareketleri
1987'de ilçe olan Büyükorhan llçesi'nin bu tarihten önceki nüfus hareketleri Orhaneli İlçesi ile birlikte değerlendirilmiştir.
1990 ile 1997 arasındaki yedi yıllık dönemde, ilçenin toplam nüfusu yüzde 3.82'lik bir artış göstererek 19 591'den 20 340'a yükselmiş; bu dönemde Büyükorhan ilçe merkezinin nüfusu da yüzde 16.12'lik bir artışla 4 219'dan 4 899'a çıkmıştır. 1990'da kentsel nüfus, toplam nüfusun yüzde 21.54'ünü oluştururken, 1997'de bu oran yüzde 21.09'a gerilemiştir. 1990 ve 1997 sayımları arasında ilçe merkezindeki nüfus artış hızı yüzde 16.ll'dir. Oran kırsal alanda yüzde 0.5 düzeyine inmektedir. Bu durum, kırsal kesimden büyük merkezlere göç dolayısıyla ortaya çıkmaktadır.
2000 sayımı kesin olmayan sonuçlarına göre, son üç yıllık dönemde ilçenin toplam nüfusu yıllık binde 52.83'lük bir azalmayla 16 817'ye, kent nüfusu ise binde 69.42'lik bir azalmayla 3 800'e gerilemiştir.

BELEDİYE
Büyükorhanda belediye örgütü 1967'de kurulmuştur. O tarihten itibaren görev yapan belediye başkanları:
Ali Sarkıç                    1967 - 1968
Mustafa Sevik              1968 - 1977
Ali Sarkıç (2. kez)        1977 - 1980
K. Mehmet Acaroğlu     1980 - 1984
Ahmet Türkmen           1984 - 1989
Mustafa Sevim             1989 - 1997
Mustafa Hazar (vekil)   1997 - 1999
Mustafa Hazar             1999 -

BAĞLI KÖYLER
Büyükorhan İlçesi'ne bağlı köyler şunlardır: Akçasaz, Aktaş, Alutça, Armutçuk, Balaban, Bayındır, Burunca, Çakıryenice, Çeribaşı, Çökene, Danacılar, Danaçalı, Demirler, Derecik, Durhasan, Düğüncüler, Ericek, Gedikler, Geynik, Hacıahmetler, Hacılar, Hemşeriler, Ismetiye, Karaağız, Karaçukur, Karalar, Kayapa, Kuıık, Kuşlar, Mazlumlar, Osmanlar, Örencik, Perçin, Pınarköy, Piribeyler, Sarnıç, Tekerler, Veletler, Yenice ve Zaferiye.

TOPLUMSAL YAŞAM - EKONOMİK DURUM
Büyükorhan ilçe merkezi ve köyleri ekonomik bakımdan gelişememiştir. İlçe merkezinde halkın yaklaşık yüzde 50'si başta TEDAŞ olmak üzere çeşitli kurumlarda işçi olarak çalışmakta. Kalan bölümün yüzde 30'u esnaf ve sanatkâr, yüzde 10'u çiftçi, yüzde 10'u da memurdur. Toprak verimi düşük olduğu için, bağlı köylerin büyük çoğunluğu geçimini daha çok hayvancılıkla sağlamakta olup, tarım ikinci sırada yer almaktadır. Özellikle dağ köyleriyle ulaşım ciddi bir sorun halindedir, bu gibi yerlerle bağlantı traktörler aracılığıyla sağlanabilmektedir.

EĞİTİM, KÜLTÜR, FOLKLOR
Milli Eğitim
Büyükorhan merkezi ve 40 köyünden ancak 4'ünde, öğrenciler ilköğretimden sonra eğitimlerini sürdürebilme olanaklarına sahip bulunmaktadır.
2001-2002 öğretim yılında Büyükorhan İlçesi'nde etkinlik gösteren okullar ile, bu okullardaki öğrenci, öğretmen ve derslik sayıları şöyledir:
İlköğretim aşamasında 18 okul, 2 373 öğrenci, 82 öğretmen ve 81 derslik.
Ortaöğretim (lise) aşamasında 1 okul, 206 öğrenci, 23 öğretmen ve 12 derslik.

Sosyal etkinlikler
Yörede sosyal etkinlikler zamanla gelişme göstermesine karşın, hayli geri düzeydedir. Öte yandan sosyal güvenlik hizmeti de yeterince sunulamamaktadır.
Çoğunlukla göçer Yörük geleneklerinin yaşadığı yörede, halkın giyim ve konuşma özellikleri ilgi çekicidir. Türk-İslâm geleneklerinin sürmekte olduğu ilçede, her köydeki köy odaları hem köy halkının buluştuğu, hem de yabancıların ve hayvanlarının konakladığı yer olarak kullanılmaktadır.
Hasat zamanı yörede "meçi" adıyla bilinen "imece" önem kazanır. Köylüler bu mecileri hasat şenliklerine dönüştürür.
Hasat kaldırılıp ekin ambara girdikten sonra düğünler başlar. Düğünler, eski geleneklerin yaşandığı coşkulu günlerdir. Düğün öncesi iki kişi, sırtlanndaki halı heybelerinde bulunan sigara, havlu vb. şeyleri halka dağıtarak düğüne çağrı yaparlar. Ertesi gün kız tarafının kadın ve genç kızları renk renk giysileri ve telli başlarıyla, bakır eşliğinde yöre oyunları oynarlar. Kına gecesi, oğlan evinden önde erkekler ve arkada kadınlar olmak üzere topluca kız evine gidilir. Kız anasının elindeki kalbura, bir kile kına (günün anlam ve önemini vurgular), bir ekmek (gelinin rızkının bol olması dileğini simgeler) ve bir havlu (gelinin namazlı niyazlı olması dileğini belirtir) konulur.
Düğün günü konu komşuya yemek verilir. Akşama doğru davullar zurnalar eşliğinde, gelin arabaya bindirilir ve damadın evine doğru yola koyulur. Bu arada, gelinin gittiği koca evinde taş gibi durması için, arabanın içine sezdirmeden taş konur. Gelinin ana babası da arabaya doğru para ve şeker atarlar.
Gelinin, koca evine girerken basacağı yere bir posteki serilir, bunun yanında küçük bir kız veya oğlan çocuğu bulunur. Oğlan evine girdikten sonra çeyiz sandığı üstüne oturan geline ilk ikram, bir tas hoşaf olur.
Günümüzde düğünler cumartesi ve pazar günleri yapılmaktadır.
Türküler, maniler, halk oyunlan Büyükorhan, Orhaneli, Harmancık ve köylerinde söylenen türkülerin önemli bölümü yöre insanının yazıp seslendirdiği ezgilerdir, onların duygularını yansıtır. Bu türkülerin her birinin özgün öyküleri vardır (Bak. FOLKLOR}. Bunlara örnek olarak Alimem, Fadimem, Gâvur Ali ve Tepecik türküleri gösterilebilir.
Alimem Türküsü, Bursa ve çevresinde Yunan işgali sırasında Kınık köyünde yaşanan bir acı olayı anlatır:
Dereler doldu taşınan Gözlerim doldu yaşman Ben nerelere gideyim Şu gülmedik başman
Fadimem türküsü ise, yine Kurtuluş Savaşı sırasında ilçe merkezinde yaşanan bir olayı anlatır:
A Fadimem hadi sennen gaçalım
Beyce pazarına dükkân açalım
Ay lay lilon, ay lay lilon
Ay lay lilom, ay lay Iilom

Düğünlerde söylenen mânilerden bazıları:
Kaşların mildir yârim
Gel beni güldür yârim
Ömrümüz ayrı ama
Gönlümüz birdir yârim

Ekinler ekilirken
Dibine dökülürken
Ben yârimden ayrıldım
 Şafaklar sokulurken

Çeşmenin başındadır
Çiçeği kasnıdadır
Ben bir kızı sevdim ki
Onaltı yaşındadır

Ramazan geceleri sahura kaldırırken ve bayram sabahları, davul zurna eşliğinde nükteli mâniler söylenir. Bu mâniler, genel olarak Bursa yöresine özgüdür. Bir örnek:

İşte geldim koşa koşa
Ayağımı vurdum taşa
İki gözlü benim ağam
Sen ölme de binler yaşa

Yörede genellikle Aşağıdan Dönme, Güvende, Yüksek Hava, Çiftetelli, Cezayir, Menevşe, A Fadimem vb. oyunlar oynanır. Aşağıdan dönme oynanırken şu nükteli deyiş veya benzerleri de söylenir:
Kapı ardı takır makır
Halı kilim dokur
Gahpe güdük sıçan
Kediyi görünce Yasin okur


ÜYELERİMİZE İNDİRİM YAPAN FİRMALAR

BGC üyelerine indirim yapan sağlık ve eğitim kurumları ile yapılan sözleşmeler yenilendi. devamı

BGC ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU...

Bursa Gazeteciler Cemiyeti tarafından geleneksel olarak organize edilen “BGC Başarı Ödülleri Yarışması”... devamı

BİK GENEL MÜDÜRÜ DURAN: “BASINIMIZA KATKI İÇİN VARIZ”

Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Rıdvan Duran, BGC Başkanı Nuri Kolaylı’yı Basın Kültür Sarayı’ndak... devamı

BGC ÖDÜL SÜRECİ BAŞLADI

Bursa Gazeteciler Cemiyeti tarafından her yıl geleneksel olarak organize edilen Gazetecilik Başarı Ödülleri Y... devamı

Marmara Bayram’ın konusu “Bursa turizmi”

Marmara Bayram Gazetesi’nde ana konu olarak “Bursa turizmi ve Bursa’nın bilinmeyen yöreleri” ele alınaca... devamı