FETVALAR SAVAŞINDA BURSA

1920 yılının başlarında, Anadolu'daki ulusalcı kalkışmayı bastırma amacındaki Padişah Mehmet Vahidettin ile Damat Ferit Paşa başkanlığında kurulan hükümet, Şeyhülislâm Dürrizâde Esseyyit Abdullah'tan, başta Mustafa Kemal Paşa (Atatürk) olmak üzere ulusal eylemin önder ve üyelerinin "bâgî" (haydut) ve "kati ü kıtalleri meşru ve farz olur" (topluca veya tek tek öldürülmeleri meşaı ve farz olur) içeriğinde bir fetva aldılar.
Devrim tarihimizde "Dürrizâde Fetvası" adıyla yer alan bu fetva, Anzavur ayaklanmasının en bunalımlı günlerinde 10,11, 12 Nisan günleri çeşitli araçlarla Anadolu'da dağıtıldı. Bu arada Mudanya'ya da Yunan bandıralı bir gemi ile getirildi. A. Galip Tokça'nın anılarında belirttiğine göre, fetva, Rum çocuklar aracılığıyla "Fetvâ-yı şerife" bağırtılarıyla dağıtıldı. Durumun son derece ciddi bir nitelik kazanması üzerine Bursa'daki 56. Tümen Komutanı ve Vali Vekili Albay Bekir Sami Bey, 13 Nisan günü Ankara'ya aşağıdaki tel mesajı çektirdi:
"Eğer bu gece çarçabuk Ankara ve bunun gibi başmüftüleri ve ünlü İslâm bilginleri tarafından gereken karşılık fetvalar alınmazsa, durumun Bursa ilinde çok tehlikeli bir nitelik kazanması olası görülmektedir."
Gerçi fetvanın çevrede dağıtılmasına ve hayli etkin olmasına karşın Anzavur ayaklanması bastırılmış ve Bursa kurtarılmıştı. Ancak Dürrizâde'nin birbiri ardınca sıraladığı fetvaların "muta olmaması" (geçerli sayılmaması) gerektiğine ilişkin bir karşı fetva alınması, Mustafa Kemal ve XX. Kolordu Komutanı Ali Fuat Paşa tarafından da yararlı görülmekteydi.
16 Nisan günü, Ankara müftüsü Rifat (Börekçi) Efendi karşı fetvayı kaleme aldı. Bu metin, Mustafa Kemal'in aşağıda örneği verilen tel buyrultusuyla Anadolu'ya yayımlandı:
"1- Ankara müftü ve ulemâsının verdiği Fetvâ-yı şerife' bugün imza sahipleri tarafından bütün müftülere duyuruldu. İl ve bağımsız livalarla, ilçe müftü efendilerinin de imza koymak yoluyla katılmalarının sağlanması uygun olur.
2- Ali Fuat Paşa, daha karşı fetvanın yayımlanmasından önce 14 Nisan günü Ankara'dan yola çıktı, 16 Nisan'da Bilecik'e vardı. Orada iki gün gerekli çalışmaları yaptıktan sonra 18 Nisan'da yola çıktı ve 19 Nisan'da Bursa'ya geldi.
21 Nisan'da Ali Fuat Paşa ve Albay Bekir Sami Bey, bir süreden beri Bursa'da kalmakta olun ve ulusal savaşımı destekleyen Libyalı Şeyh Sunusî'yi ziyaret ederek onun desteğini aldılar. Ayrıca Bursa'nın müftü ve din bilginlerine teker teker başvuruda bulunularak, ulusal savaşımın gerekliliği, işgal altındaki İstanbul'da tutsak dummdaki padişahla hükümetinin ve şeyhülislâmın buyruklarının ve fetvalarının geçerli sayılmaması yolunda açıklama yapmaları islendi.
21/22 Nisan 1920 gecesi Belediye binasında ön görüşme yapılan müftü ve din bilginleri toplandılar. Ali Fuat Paşa, durumu bir kez daha açıkladı, bir karşı fetvanın gerekliliğini savundu. Bu arada genç bir hoca yerinden fırlayarak, "Ne padişah efendimiz, ne de hükümet tutsak bk durumdadır. Bizzat bu gerçeği efendimizin ağzından işittim" dedi.
Bu olay ikircim yarattıysa da, Ali Fuat Paşa'nın buyruğuyla yakalanan ve üzeri aranan genç hocanın cebinden, İstanbul'daki ingiliz polisinin emrinde çalışan Yüzbaşı Benetti tarafından verilmiş bir belge çıkınca, bu kişinin özel olarak görevlendirilmiş bir ajan olduğu anlaşıldı.
Daha sonra kısa bir görüşmeden sonra, toplantıya katılanlar, "Tutsaklıkta bulunduğu kesin olan fetva emininin fetvasıyla, padişah iradesinin muta olmayacağı kesindir, tümümüz bu kanıdayız" içeriğindeki karşı fetva belgesini imzaladılar.
Bu karşı fetvanın altında imzası bulunan Bursalı müftü ve din adamlarından adları belirlenenler şunlardır:
1- Bursa müftüsü Ahmet Hamdi,
2- İnegöl müftüsü Fehmi,
3- Yenişehir müftüsü Hüseyin Hüsnü,
4- Gemlik müftüsü Ahmet Vasfi,
5- Kirmastı (Mustafakemalpaşa) müftüsü Osman,
6- Orhaneli müftüsü Yusuf Ziya,
7- Mudanya müftüsü Mehmet Niyazi,
8- Bursa Milletvekili ve Karacabey eski müftüsü Mustafa Fehmi (Gerçeker),
9- Bursa Milletvekili ulemâdan şeyh Abdülahat Servet (Akdağ),
10- Bursa ulemâsından müderrisler başkanı Hacı Yusuf,
11- Bursa eski Müftüsü ve Çelebi Sultan Medresesi müderrisi Ömer Kâmil,
12- İkinci Murat Medresesi müderrisi Hacı Sadık,
13- Ulucami Mahallesi şeyhi Hacı Ahmet,
14- Hüseyin Çelebi Medresesi müderrisi Mehmet Kâmil,
15- Çendik medresesi müderrisi Mehmet Emin,
16- Giridî Ahmet Faşa Medresesi müderrisi Abdülkadir,
17- Bayezit Paşa Medresesi müderrisi Abdülkadir,
18- Vaiziye Medresesi müderrisi Hafız Faik,
19- Mehmet Vani Medresesi müderrisi Mehmet Sabit,
20- İvaz Paşa Medresesi müderrisi Sadık,
21- Müderrislerden Mustafa Rifat,
22-Kurşunluzâde Medresesi müderrisi Ali Rıza,
23- Darü'l-Hilâfetü'l-Âliye Medresesi Bursa şubesi müdürü Abdullah (Saner),
24- Fazıl Abdurrahman Medresesi müderrisi Yusuf Ken'an,
25- Mekteb-i Sultani (Erkek Lisesi) din bilimleri öğretmeni Celalettin,
26- Bursa müftüsü müsevvidi (sekreter) Ahmet İzzet,
27- Hamzabey Medresesi müderrisi Abdurrahman Zühtü.


ÜYELERİMİZE İNDİRİM YAPAN FİRMALAR

BGC üyelerine indirim yapan sağlık ve eğitim kurumları ile yapılan sözleşmeler yenilendi. devamı

BGC ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU...

Bursa Gazeteciler Cemiyeti tarafından geleneksel olarak organize edilen “BGC Başarı Ödülleri Yarışması”... devamı

BİK GENEL MÜDÜRÜ DURAN: “BASINIMIZA KATKI İÇİN VARIZ”

Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Rıdvan Duran, BGC Başkanı Nuri Kolaylı’yı Basın Kültür Sarayı’ndak... devamı

BGC ÖDÜL SÜRECİ BAŞLADI

Bursa Gazeteciler Cemiyeti tarafından her yıl geleneksel olarak organize edilen Gazetecilik Başarı Ödülleri Y... devamı

Marmara Bayram’ın konusu “Bursa turizmi”

Marmara Bayram Gazetesi’nde ana konu olarak “Bursa turizmi ve Bursa’nın bilinmeyen yöreleri” ele alınaca... devamı